Paya Dayalı Kitle Fonlamasında Yatırımcı Hakları ve Beklentilerine Genel Bakış
Ülkemizde son yıllarda popülerlik kazanan Paya Dayalı Kitle fonlaması, Platformlar aracılığıyla girişimciler ve yatırımcılar arasında köprü görevi gören yeni nesil yatırım modeli olarak ön plana çıkmaktadır. Merkezi Kayıt Kuruluşu 27/09/2024 tarihli verilerine göre; 1,06 Milyar TL işlem hacmi 41.920 yatırımcı sayısı, 137 kaydileşen şirket sayısı ve 15 adet KFS platformu bulunmaktadır. Henüz beklenen düzeyde işlem hacmine ve yatırımcı sayısına ulaşmamış olan Kitle Fonlama sisteminin gelişebilmesi için tüm aktörlere büyük sorumluluk düşmektedir.
Paya Dayalı Kitle fonlama sisteminde, projelerini fikriyattan eyleme dönüştürmeyi amaçlayan girişimciler kitlenin sağladığı yatırım ile eylem planlarını uygulamaya dönüştürürken yatırım gerçekleştiren kitle ise şirketten yatırım yaptığı tutar karşılığında pay almaktadır. Bu kapsamda Paya dayalı kitle fonlaması, girişimciler için finansman sağlamanın yenilikçi bir yolu olmakla birlikte, yatırımcılar açısından da belirli riskleri barındırmaktadır. Yatırımcıların, bu riskleri anlayarak bilinçli kararlar vermeleri, başarılı bir yatırım süreci için önem teşkil etmektedir. Kitle fonlaması ile yapılan yatırımların özelliklerini ve karşılaşa bilinecek temel riskleri göz önünde bulundurmak, uzun vadede sağlıklı bir yatırım stratejisi oluşturmanın yapı taşlarındandır. Bu doğrultuda; Girişim şirketlerine veya projelere yapılan yatırımlarda, yatırılan paranın kısmen ya da tamamen kaybedilme riskini,
Yapılan yatırımların, herhangi bir kâr veya getiri garantisi sunmadığını,
Yatırımın geri dönmeme riskinin bulunduğunu ve bu yatırımların mevduat garantisi kapsamında olmadığını,
Erken aşama girişimlere yapılan yatırımların genellikle temettü (kâr payı) ödemesi sağlamadığı ve şirketler kazançlarını işlerini büyütmek için kullandığını,
Kitle fonlamasıyla yapılan yatırımların likit olmayan varlıklar olduğu, satım işlemlerinde yüksek işlem maliyetleriyle karşılaşılabileceğini göz önünde bulundurulması gerekmektedir.
Girişim şirketlerinin veya projelerin ticari hedeflerine ulaşamaması riski yüksektir. Erken aşama girişimlerin çoğu son 5 yıl içerisinde kurulan veya kurulma aşamasında olduğundan dolayı geçmiş performans verisi sunamadığı için bünyesinde belirsizlikler barındırır. Özet olarak yatırımcıların bu süreçteki haklarını ve beklentilerini anlamaları son derece kritiktir. Hem girişimciler hem de yatırımcılar açısından başarıya giden yol, bu hak ve beklentilerin dengelenmesiyle mümkündür.
Peki yatırımcıların sahip olduğu haklar nelerdir?
Hisse Sahipliği Hakkı
Paya dayalı kitle fonlamasında yatırımcılar, projeye istedikleri oranda belirli bir miktar yatırım yapabilir ve karşılığında şirketten hisse alabilirler. Kitle fonlaması aracılığıyla yapılan yatırımlar projenin yatırım turunda başarılı olması durumunda Anonim şirket sermaye artırımını gerçekleştirerek tescil işlemini tamamlar ve kişi nezdine paylar Merkezi Kayıt Kuruluşu tarafından elektronik ortamda saklanır. Hisse sahipliği, yatırımcının şirketin gelirlerinden pay almasını, karar alma süreçlerinde oy hakkına sahip olmasını ve şirkette büyüme fırsatlarından yararlanmasını sağlamaktadır.
Bilgi Alma Hakkı
Yatırımcılar, yatırımlarının fon kullanım amacına uygun kullanılıp kullanılmadığını ve şirketin genel performansını takip etme hakkına sahiptirler. Bu doğrultuda paya dayalı kitle fonlaması tebliğinde hükümler haizdir. Şirket, düzenli olarak takvim yılını takip eden 4. Ayın sonuna kadar finansal raporlarını ve fonun tamamının kullanılmasına kadar her 6 ayda fon kullanım raporlarını yatırımcılarına sunarak şirketin operasyonel gelişmeleri hakkında bilgilendirmekle yükümlüdür.
Kar Payı Hakkı
Yatırımcılar, şirketin kar elde etmesi durumunda temettü alma hakkına sahiptirler. Ancak bu durum, şirketin büyüme stratejisine ve temettü politikasına bağlı ilerlemektedir. Bazı şirketler karlarını büyüme için kullanırken, bazıları düzenli olarak yatırımcılara kâr payı dağıtma opsiyonunu kullanabilir.
Çıkış Hakkı
Yatırımcılar, hisse satışları veya şirketin bir başka şirkete satılması gibi çıkış/exit stratejilerinden faydalanarak yatırımlarını geri alabilirler. Bu süreç, genellikle girişimcilerin yatırımcıya sunabileceği seçenekler arasında yer almakla birlikte GİFT iletişim platformu üzerinden de paylarının satışına ilişkin iletişim kanalını kullanabilirler.
Yatırımcıların beklentiler nelerdir?
Getiri Beklentisi
Yatırımcılar, yaptıkları yatırımlardan geleceğe dönük kâr elde etmeyi beklerler. Paya dayalı kitle fonlamasında bu beklenti, yatırım yapılan girişimin büyümesi ve değer kazanması ile ilişkili olup bu beklentiye olumlu ve realize edilmiş karşılık verilebilmesi için Girişim Şirketlerinin ölçeklenebilir ve sürdürülebilir şekilde yatırım aldıkları projelerini büyütmeleri kritik önem taşımaktadır.
Risk Yönetimi
Yatırımcılar, yatırımlarının risklerini öncelikli olarak dikkate almaları gerekmektedir. Paya dayalı kitle fonlaması yukarıda da değinildiği üzere yüksek risk içeren bir yatırım modelidir çünkü erken aşamadaki girişimlerin başarısız olma olasılığı daha yüksektir. Yatırımcılar, girişimin finansal durumu, büyüme stratejileri ve potansiyel riskleri hakkında doğru bilgi edindikten sonra yatırım kararı almaları önemlidir.
Uzun Vadeli Büyüme
Yatırımcıların büyük bir kısmı kısa vadeli kar yerine uzun vadeli büyüme potansiyeline yatırım yapmayı tercih edilmesi sistem için tavsiye edilse de bu ülkemizde daha kısa vadeli dönüş beklentisi içerisinde yatırım yapılması fikrinin değişmesini sağlayamamaktadır.
Şeffaflık ve İletişim
Yatırımcılar, şirketin her aşamada şeffaf bir şekilde bilgilendirilmeyi beklemektedir. Düzenli raporlama, açık iletişim ve potansiyel sorunlarla ilgili geri bildirim, yatırımcıların projeye olan güvenini artırmakla birlikte açık iletişimin sağlanması şirketin tanıtımına, olası iş birliklerin kurulmasına ve genel olarak kitle fonlama sistemin yaygınlaşmasına olumlu katkı sağlamaktadır.
Değerlendirme
Paya dayalı kitle fonlaması, yatırımcılara yeni fırsatlar sunarken girişimciler için de önemli bir kaynak yaratır. Ancak bu süreçte yatırımcıların hakları ve beklentileri iyi yönetilmelidir. Şirketler, yatırımcılarına karşı şeffaf, adil ve sürdürülebilir bir yaklaşım sergilediklerinde hem yatırımcı güvenini artırır hem de uzun vadede başarılı bir iş modeli oluştururlar. Girişimciler için, yatırımcı beklentilerini anlamak ve karşılamak, başarılı bir fonlama sürecinin anahtarıdır.